Tie Break World - Mart 2022

Nefes farkındalığını geliştiren bir kişi, kendisini ağızdan sık solunum yaparken bulduğunda bir şeylerin ters gittiği mesajını anında alacaktır. İşte nefesle gelen bu farkındalık, otomatik pilotu devre dışı bırakıp kontrolü elinize almanızı sağlayacaktır. Şimdi yeni bir soru sorma zamanı geldi: “ Duygu durumumuz değiştiğinde nefes alıp verme modelimiz değişiyorsa nefes alış verişlerimizi değiştirerek duygu durumumuzu değiştirebilir miyiz?” Bu sorunun cevabı da kesinlikle “Evet”. Bunu hemen deneyimlemek için yukarıda sözünü ettiğimiz iki nefes modelini uygulayın. Her bir modeli deneyimlerken duygu durumunuz gözlemleyin, rahat mısınız, gergin mi, kızgın mısınız, sakin mi? Günlük solunummodelinizi burundan, hafif, yavaş ve derin hale getirdiğinizde sakinliğin normal haliniz olmaya başladığını fark edeceksiniz. Elbette ruh halinizin değiştiği, sinirlendiğiniz, endişelendiğiniz zamanlar olacak ancak iyi haber şu ki bu anlarda değişen solunumunuzu çok daha çabuk fark ederek kendinizi içinde bulunduğunuzdan durumdan hızlıca çıkarabileceksiniz. “Burundan, hafif, yavaş ve derin solunum” tanımlamamızdaki kelimeleri açıklamakta fayda var. Burundan : Nefes burundan alınıp burundan verilir. Hafif : Alınan nefesler solunum hacmi sağlıklı değerlere karşılık gelecek kadar hafiftir. Yavaş : Nefes alış verişler yavaştır, nefes veriş nefes alışa göre kendiliğinden daha uzun sürer, nefes verişlerden sonra doğal bir duruş bulunur. Derin : Burundan alınan nefesler diyaframı harekete ve solunum “aşağıdan” gerçekleşir. Derin nefes almak büyük nefes almak değildir. Yazının bu satırlarına kadar geldiyseniz nefes farkındalığı oluşturmaya başladınız bile. Şimdi geriye kalan bunu yaşamınıza uyarlamak için niyet etmek ve adım atmak… Funda Aşkınoğlu