©tiebreakworld

Öznur Cüre

Öznur Cüre

Öncelikle bizlere kendinizden bahsedebilir misiniz? Okçuluk dışında neler ile uğraşıyorsunuz?

Merhaba ben Öznur Cüre 24 yaşındayım İstanbul’da doğup büyüdüm. Çok enerjik çok hareketli biri ve çok fazla gülen biriyim. Aile hayatıma ve dostlarıma çok önem veren biri olarak okçuluk dışında genellikle onların yanında aktiviteler yapıyorum. Tek kaldığım da ise mental dinlemeye özen gösteriyor , fitness ve egzersiz yapıyor, müzik dinliyor ve film izliyorum, arkadaşlarımla birlikte aktiviteler yapıyorum ama genel olarak okçuluk hayatımın genel merkezinde diyebilirim.

2020 Yaz Paralimpik Oyunları' nda bireysel bileşik açık ve karma takım etkinliklerinde yarıştınız, 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'nda da karışık takım kategorisinde gümüş madalya kazandınız. Bu başarılar ile ilgili geriye dönüp baktığınızda neler hissediyorsunuz?

Mix takım arkadaşım ve benim için unutulmaz ve gurur verici bir andı ve hep öyle kalacak. Tarihin değerli kısmında olucaz ve hiç unutulmayacağız . Geriye dönüp baktığım da verdiğimiz emeklerin çabaların ve en önemlisi bizimle birlikte mücadele eden herkesin gözlerinde aynı mutluluğu görmek ne kadar doğru bir yolda olduğumu fark ettirdi. Kurduğumuz cümle şuydu ; "Vay be neler yaşadık yorulduk, güldük, ağladık, üzüldük, sevindik neler yaşadık ama değdi." Birbirimize bakarak sohbet ederken bahsettiğimiz o anlar film şeridi gibi geçti. Başarıya ulaşmak için her zaman söylediğim gibi inanmak ve hayal etmek gerekir. Geleceğe dair hedefleriniz ve bu hedefe ulaşmak için ise çalışmanız gerekir, hangi konumda olursanız olun çalışmadan bir başarıyı asla elde edemezsiniz.

Spora 13 yaşında başlamışsınız, peki okçuluğa asıl başlama hikayenizi anlatabilir misiniz? Neden okçuluk?

Spora 13 yaşında başladım, başlamamın ilk sebeplerinden çok aktif bir çocuk olmam ve çok kilolu olmam. Erkek kıyafetleri giyip kendimi erkek gibi hissederdim. Daha sonrasında okulda beden eğitimi hocam beni alıp teakwondo hocası olan abisine götürerek spora başlattı. Tam bir yıl dayak yedim. İnanılmaz kilo vermeye başladım , kendimi geliştirdikçe fiziksel ve psikolojik anlamda güçlendim sporun o zaman hayatım olduğunu fark ettim ve uzun yıllar profesyonel olarak teakwondoya devam ettim. Daha sonrasın da kaza geçirdiğim için spordan uzun bir süre uzak kaldım, kalmamın sebebi ise sporu bir daha yapamıcağım düşüncesiydi. Ama çevremdeki dostlarım sayesinde spora yapabileceğimi keşfettim ve kendime yine en uygun olanı okçuluğu seçtim.

Okçuluğun sizin için kolay ve zor tarafları nelerdir?

Öncelikle her sporun kendince tekniği mantığı ve zorlukları vardır. Okçuluk en zor yani psikoloji olduğunu düşünüyorum çünkü o anda ne düşünürseniz onu yansıtıyorsunuz o yüzden mental anlamda güçlü olmanız gerekicek. Kolay tarafı ise paralimpik sporcu olduğumuz için attığımız okları biz çekmiyoruz. Gidip gelmesi vakit kaybettirdiği için refakatçilerimiz bizim için okları çekip tekrar bize geri getiriyorlar, onlara da burdan çok teşekkürler. Sürekli puan tutmayı çok seviyorum her gün kendimde daha yeni şeyler keşfedip geliştiriyoruz hocalarımla birlikte . Aslında her çizgiye çıkışın bir ilk gibi..

Spor hayatınızda bir dönüm noktası yaşadınız mı?

Ben 13 yaşında spora başladım ancak spor da dönüm noktası benim için 2018 de para okçuluğa başladığım da oldu.

Peki okçuluk sporu ile uğraşıyor olmasaydınız ne yapıyor olurdunuz?

Okçuluk sporu ile uğraşıyor olmasaydım muhtemelen yine bir spor dalıyla ilgileniyor, profesyonel bir şekilde devam ettiriyor olurdum. Bunun yanı sıra yüksek ihtimal güzellik uzmanlığı okuduğum dalda kendimi daha da geliştirip bir güzellik merkezi açabilirdim.

" YARIŞMA ÖNCESİ KENDİMDE ASLA DEĞİŞİKLİK YAPMAM !"

Çok tuhaf gelicek belki ama , yarışma öncesi kendimle asla bir değişiklik yapmam. Mesela sıralama günü saçlarım mutlaka 2 yada tek örgü olur. Elemelerde de genelde örgüyü kullanıyorum. Uğurum olduğunu düşünüyorum ve ayrıca tırnaklarımı kırılmadığı sürece kesmemeye çok dikkat ediyorum. Mental anlamda yarışma öncesinde o güne kadar sürekli müzik dinleyerek yarışmayı, ok atışını hayal ederek ve yarışmalar izleyerek geçiriyorum. Ve ailemle dostlarımla yarışma bitene kadar çok fazla konuşmuyoruz beni özlesinler diye.

Ben ne hayal ettiysem gerçekleşti, pes etmemelisiniz" diyorsunuz bir röportajınızda. Siz neler hayal ettiniz, neler gerçekleşti?

Ben spora başlağımdan itibaren her çocuk, genç gibi tabii ki en iyisi ve başarılı olmayı hayal ettim ama onun öncesinde her gecenin sabahına umutla uyanıp emek ve çaba sarfediyorum. Antrenörünüz size gururla bakarken aslında onların da hayalini seve seve yapıyorsunuz, sırtlanıyorsunuz.

"O ruhu asla kaybetme
-yin"

Genç yaşınızda kariyerinizde ciddi bir başarıya ulaştınız. İlerisi için neler hayal ediyorsunuz merak ediyoruz.

Öncelikle çok teşekkürler . İlerisi için çok güzel planlarımız var, çalışmalarımız devam ediyor. Tabii ki önceliğim spor hayatıma en iyi şekilde devam edebilmek ve eğitim hayatımı devam ettirip gelecek genç sporculara ilham olmaya devam etmek. Onlar için güzel adımlar atmak istiyorum.

Çok büyük dikkat, konsantrasyon, odaklanma becerisi gerektiren bir spor okçuluk. Antrenman rutinlerinizde nelere öncelik veriyorsunuz?

Kendinizi motive ve hazır tutmak için neler yapıyorsunuz? Antrenman rutinlerimde tekniğime ve odaklanmaya çok fazla dikkat ediyorum bunun için antrenmanda kendime kriterler belirleyip konsantrasyon ve kondisyon çalışmaları yapıyorum. Takım arkadaşlarımla birlikte çalışmak benim için apayrı bir motivasyon, birbirimize hep enerji veriyoruz.

Türkiye' de okçuluğun yerini nasıl tanımlarsınız? Gerektiği takibi ve ilgiyi görüyor mu sizce ?

2020 Olimpiyatlar sebebi ile aldığımız güzel madalyalar ve sonuçlar karşılığında son zamanlarda daha fazla ilgi görmeye başladı . Ancak paralimpik oyunlarının daha fazla ön plana çıkması ve bu alanda sporcuların daha da fazlalaşmasını hepimiz çok istiyoruz . Önümüzdeki tüm yarışmalar ve 2024 Paris' te tüm Dünyaya Olimpiyatta ve Paralimpik Oyunları' nda daha da güzel başarılara ulaşıp damga vurmak istiyoruz.

Birçok insanın, birçok genç sporcunun ilham aldığı ve güç bulduğu birisiniz. Sizin hayatınızdaki ilham kaynaklarını merak ediyoruz. Okçuluğun hayatıma kattıkları..." cümlesini tamamlarsınız?

Benim en büyük ilham kaynağım annem, çünkü annemle hikayeniz bambaşka bilenler bilir. Bana gönderdiği videolardan ilham alarak başlıyorum maçlarıma ve öyle olmaya hep devam edecek tabii ki. Arkadaşlarım ve antrenörlerim ile aramızda çok başka bir bağ var, bu beni hep güvende hissettirdi. Okçuluğun hayatıma kattıkları özgürlük ,tecrübe , inanç , başarı , ilham olma , ve Nil Mısır.

Genç sporcuları odağında tutan bir dergi olarak merak ediyoruz, genç okçulara/ sporculara tavsiyeleriniz nelerdir?

İlham olmak en büyük mottolarımdan biri. Okçuluk yapmak isteyen ve tüm sporcularımıza öncelikle çalışmaktan asla vazgeçmemelerini ve pes etmemelerini öneriyorum. Zorluklar elbette olacak ama onları da aşarak en iyi yerlere geleceklerine inanıyorum. Konsantrasyon, odaklanma ve teknik birleşince bir bütün oluyorsunuz, bu ruhu asla kaybetmemelerini söyleyebilirim.

  • Yiğit Caner Aydın Yiğit Caner Aydın
Top